KLİNİK PSİKOLOG/PSİKOTERAPİST İLAYDA ÇELİK

Dostoyevski’yi Gerçek Anlamda Okumak Üzerine

moscow, dostoyevsky, painting

Yaşanan bazı olumsuzlukların, yaratıcılık ve sanatçı kişilik gelişimine katkıda bulunduğuna dair tartışmaları duymuşuzdur. Rus asıllı, dünyaca ünlü yazar, Fyodor Dostoyevski’nin ruhsal çözümlemelerdeki yeteneğinin, yazarlığına sağladığı katkı tartışılmaz. O halde, bu yeteneği geliştirmesine katkı sağlamış olabilecek faktörlere, Dostoyevski’nin psikolojik çözümlenmesine ve kişisel hayatına odaklanalım.

Dostoyevski’nin geçirdiği nöbetler, hapishanede geçirdiği süre, kumar bağımlılığı, ailesel ve maddi sıkıntıları; insan psikolojisini kavrayış becerisine katkı sağlamış olabilecek deneyimlerdi. Belki de, en çok duyduğumuz eserlerinden Suç ve Ceza’yı, hapishaneden çıktıktan sonra kaleme almış olması şaşırtıcı değildi.

Dostoyevski, asil bir aileden gelen, askeri bir doktorun oğluydu. Tarih ve edebiyat konusunda oldukça bilgili olan babası, aynı zamanda otoriter bir figürdü. Dini inançlarına bağlı ve duygusal biri olduğu da söylenmektedir. Tüm sertliğine karşın fiziksel şiddete başvurmayan bir babaydı.

Yazdığı mektuplara bakıldığında, babasıyla olan ilişkisi duygusal doyumdan uzaktır. Babasından zaruri ihtiyaçları için ufak bir meblağ talep ederken bile kendisini babasının sırtında bir yük gibi gördüğü ve ne kadar mahçup hissettiği açıkça görülür. Alkol bağımlısı bir baba ile büyüyen Dostoyevski’nin kumar bağımlılığı, babasının alkolizm öyküsünden isimsel olarak farklı gibi görünüyor, ancak serotonerjik, noradrenerjik ve dopaminerjik fonksiyonların bozulması açısından oldukça benzer mekanizmalara sahip oldukları da yapılan çalışmalar sayesinde bilinmektedir. Bağımlı ebeveynlerin çocuklarında bağımlılık yatkınlığının daha yüksek olması hem sosyal hem de genetik aktarım ile açıklanmaktadır.

Dostoyevski’nin annesi Mari Fyodorovna Neçayeva eşine düşkün, duygusal ve içe dönük bir kadındır. Baba ve anne figürleri arasında oldukça büyük bir zıtlık söz konusudur. Babası evde adeta askeri bir disiplin uygularken, anne figürü oldukça geri planda kalmaktadır. Annesini tüberkülozdan kaybettikten 2 yıl kadar sonra babası da öldürülmüştür. Annesini kaybettiğinde henüz 16 yaşında olan Dostoyevski, ebeveyn kayıplarını erken sayılabilecek yaşlarda ve arka arkaya tatmıştır. Bu kayıplardan sonra ortaya çıkan epilepsi nöbetlerini “ölüm gibi karanlık” olarak betimleyişi, eserlerinde ölümün ve kasvetli bir havanın yoğunlukta oluşu, yaşadığı tamamlanmamış yas süreçlerini düşündüğümüzde tesadüfi değildir.

Dostoyevski şiddetli nöbetlerden muzdariptir. Freud, Dostoyevski üzerine analizlerinde, geçirdiği nöbetleri babasıyla olan ilişkisiyle bağdaştırmıştır. Freud’a göre; Dostoyevski içten içe nefret ettiği baskıcı baba figürünün ölmesini (ondan kurtulmayı) istiyordu. Bu yüzden, babasının ölümünün ardından duyduğu bilinçdışı suçluluk bir ceza gibi bedeninde epilepsi nöbetleriyle karşılık bulmuştur.

İlk evliliğini gerçekleştirdiği eşi Mariya, Dostoyevski’nin kaybettiği annesi gibi hastadır ve evliliklerinden bir süre sonra veremden hayatını kaybetmiştir. Ancak Dostoyevski’nin gerçek aşkının ikinci evliliğini yaptığı Anna olduğu söylenmektedir. Evlendiklerinde, Anna henüz yirmili yaşlarında genç bir kızdır. Hem babası hem de kendisi Dostoyevski hayranıdır. Ne yazık ki, ilk evlatlarını soğuk algınlığı sebebiyle henüz 3 aylıkken toprağa vermişlerdir. Dostoyevski bu kayıptan sonra hayatındaki en zor zamanları yaşamıştır.

Dostoyevski mutsuzluğunun eserlerindeki izdüşümlerini şöyle betimlemiştir: “Ceza evinden çıktığımda fikirlerim hazırdı ama bir türlü yazmaya başlayamıyordum. Hayatıma girmekte gecikmiş bir tesadüf beni sarhoş etti. Mutluydum ve yazamıyordum. Sonra acıyı ve kederi öğrendim, her şeyim olan bir şeyi kaybettim.” 

 

Sevgiler.

 

Kaynakça:

1. Ibáñez, A., Blanco, C., Perez de Castro, I. et al. Genetics of Pathological Gambling. J Gambl Stud 19, 11–22 (2003). https://doi.org/10.1023/A:1021271029163

2. Fahlke, C., Berggren, U., Berglund, K. J., Zetterberg, H., Blennow, K., Engel, J. A., & Balldin, J. (2012). Neuroendocrine assessment of serotonergic, dopaminergic, and noradrenergic functions in alcohol‐dependent individuals. Alcoholism: Clinical and Experimental Research36(1), 97-103.

3. Dolunay, H. Dostoyevski’nin Kronolojisi Üzerine Bir Deneme.

4. Purevdorj, A. (2017). FM Dostoyevski’nin romanlarındaki karakter çerçevelerinin Incelenmesi (Doctoral dissertation, Ankara Universitesi (Turkey)).